MÄ°KROFON
Neden?
"Bu siteyi, uyuÅŸturucu bağımlılığıyla mücadele eden bireylerin, ailelerinin ve toplulukların daha saÄŸlıklı bir yaÅŸam sürmelerine yardımcı olmak amacıyla oluÅŸturduk. Bağımlılıkla mücadele zor bir süreç olabilir, ancak doÄŸru bilgi, destek ve kaynaklarla bu yolculuk daha kolay hale gelebilir. Amacımız, farkındalık yaratmak, tedaviye eriÅŸimi kolaylaÅŸtırmak ve bağımlılıkla mücadele eden herkese umut ve rehberlik sunmaktır. Bu platform, yalnız olmadığınızı gösteren, güçlü bir topluluk oluÅŸturmayı hedefliyor."
ÖNCESÄ° SONRASI
YAÅžANMIÅžLIKLAR
UyuÅŸturucu
UyuÅŸturucu, beyindeki kimyasal dengeyi deÄŸiÅŸtiren, fiziksel ve zihinsel bağımlılığa yol açabilen maddelerdir. Bağımlılık ise, bu maddelere karşı duyulan sürekli arzu ve bunları kullanma isteÄŸiyle, kiÅŸinin hayatını olumsuz etkileyen bir durumdur. UyuÅŸturucu bağımlılığı, hem bedensel hem de psikolojik açıdan zorlayıcı bir hastalık olup, tedavi edilmediÄŸinde ciddi saÄŸlık sorunlarına ve toplumsal problemlere yol açabilir.
UyuÅŸturucu maddeler, tarih süresince sosyal hayatı etkileyip kiÅŸilerin bireysel yaÅŸamlarını tehlike altına almıştır. Lojistik ve teknolojik ilerlemeler, uyuÅŸturucu kullanımını fazlalaÅŸtırmış ve bu durum uyuÅŸturucu kaçakçıları gibi grupların çıkarlarının lehine olmuÅŸtur. Ä°lk önce tıpta tedavi gayesiyle yararlanılan maddeler, zararlı yanlarının ortaya çıkmasıyla kötüye kullanıma yol açmıştır. UyuÅŸturucu bağımlılığı ve ticareti, ulusal düzeyde çözüm bulunamayan genel bir sorun olmaya baÅŸlamıştır ve ülkelerin bu soruna beraber çözüm yolları aramaları gerektiÄŸi sonucuna varılmıştır. Türkiye, son 20 yılda uyuÅŸturucu ile mücadele politikalarını iyileÅŸtirerekkayda deÄŸer adımlar atmıştır. UyuÅŸturucu ve bu maddelerin aslında farklı tanımları bulunmaktadır. TDK sözlüÄŸüne göre uyuÅŸturucu; uyuÅŸturma özelliÄŸi olan, hareketten ve gereÄŸi gibi düÅŸünmekten alıkoyan ilaçlardır (www.tdk.gov.tr., 2018). UyuÅŸturucu kelimesine gelecek olursam temelde Yunancada “uyku” anlamına gelen “narke” kelimesinden doÄŸmuÅŸtur. DiÄŸer bir tanımına deÄŸinecek olursak uyuÅŸturucu madde; kiÅŸi üzerinde olumsuz etki yaratarak, karşı koyulamaz istek ve arzu, kullanım miktarını artırma eÄŸilimi, fiziksel ve ruhsal baÄŸlılık yaratan maddelerdir (Kaya, 1998: 587). Burada birkaç tanımdan bahsettik fakat tanımlardan da görüldüÄŸü gibi uyuÅŸturucu maddeyle alakalı net bir tanımlama yapabilmek güç gibi gözükmektedir. UyuÅŸturucu kelimesi tanımlanmakta güç olsa da bir maddeyeuyuÅŸturucu madde dememiz için bir takım özellikleri olmalıdır:
1) Zehirleyici belirtiler gösterilmesi gerek.
2) SakinleÅŸtirici ve uyuÅŸturucu sonuçlar vermesi
3) Hoşnut edici nitelikte olması
4) Kullanmaya baÅŸlanıldığında tüketme isteÄŸinin artması
5) Kullanılan maddeye son verilmesi durumunda somatik veya psikolojik belirtiler sergilemek
UyuÅŸturucu maddeye dair açıklamanın netliÄŸi olmaması gibi çeÅŸitleri yönünden de belirli netlik oluÅŸturmak de güçtür. DoÄŸal ÅŸekilde olan uyuÅŸturucu maddelerin türlerinin saptanabilmesi mümkün olmasının yanı sıra sentetik ÅŸekilde olan maddelerin çeÅŸitliliÄŸi de zaman içerisinde sürekli olarak artmaktadır (Güngör ve Kınacı, 2001: 44). UyuÅŸturucu madde çeÅŸitlerinin tasnifi kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸkenlik göstermektedir. Ancak genel olarak uyuÅŸturucu maddelerini; “Merkezi Sinir Sistemini Uyaran”, “Kullanılan Madde Türü”, “DoÄŸal veya Yapay Olmaları ” ve “Fizyolojik Etkisi” bakımlarından sınıflandırmak mümkündür. (Özden, 1992: 20-21; Güngör ve Kınacı, 2001: 44; Köknel, 1998: 18).
UyuÅŸturucu Maddeleri ve Etkileri
• Eroin: "Beyaz ölüm" olarak bilinir. Beyin iÅŸlevine doÄŸrudan nüfuz ederek endorfin salgısını düÅŸürerek sinir sistemine zarar verir. Morfinden iÅŸlenen çabuk etkisi olan maddedir. Solunum durması, bilinç kaybı, karaciÄŸer ve böbrek hasarı gibi etkilerle ölüme yol açabilmektedir.
• Esrar: Türkiye’de üretimi yasak olsa da kırsal alanlarda üretilebilmektedir. Alkolle karşılaÅŸtırırsak daha yoÄŸun etki gösterir ve diÄŸer uyuÅŸturuculara yönlendiren bir geçiÅŸ maddesi diyebiliriz yani baÅŸlama aÅŸamasında iÅŸlevi vardır. Esrar beynin motor kısmını etkileyerek hareket kabiliyetini bozar.
• Kokain: Bu maddenin farklı kullanım biçimleri vardır. ÖrneÄŸin soluyarak, kağıda sarılarak veya enjekte edilerek kullanılabilir. Bu madde merkezi sinir sisteminde uyarılmalara neden olur. Beyinde dopamin geri alımına engel olarak bireyin mutlu, enerjik hissetmesini saÄŸlayabilir. Kalp atışının artması, damarların daralması, terleme, solunum artışı gibi fiziksel özelliklerle beraber beyin kanaması, damarlarda tıkanma gibi saÄŸlık sorunlarına yol açabilmektedir.
• Ectasy: Bu madde çoÄŸunlukla keyif, eÄŸlence amaçlı kullanılmaktadır. Müzik festivalleri, gece kulüpleri gibi yerlerde sıkça kullanılmaktadır. Bu madde kiÅŸinin diÄŸerlerine karşı tolerans saÄŸlamasını, onlara karşı empati yapmasını, daha sıcak davranmasını saÄŸlamaktadır. Beynin serotonin sistemini etkilediÄŸi için bu baÄŸlar daha güçlü hale gelmektedir. Artan vücut sıcaklığı, yüksek kalp atımı, ağızda kuruluk gibi fiziksel belirtileri vardır. Aşırı kullanımı ölümle sonuçlanabilmektedir.
• Sentetik Kannabinoid (Bonzai): DiÄŸer maddelere göre ulaşılması daha kolay olan bir madde türüdür. Bu nedenledir ki son zamanlarda kullanımı yaygınlaÅŸan madde türü olmuÅŸtur. Eroin ve kokainden çok daha fazla olumsuz etkiye yol açmaktadır. Yüksek mutluluk, paranoya, halüsinasyonlar yaÅŸama, derealizasyon yaÅŸama gibi psikolojik etkileri vardır. Kan basıncı yükselmesi, aşırı terleme, nefes darlığı gibi fiziksel belirtilerle ölüme yol açabilmektedir.
• Metamfetamin: II. Dünya Savaşı esnasında askerler üzerinde kullanılmıştır. Güçlü bir maddedir. Merkezi sinir sistemi üzerinde etkisi vardır. Tıbbi yönden kullanımı belirli dozda vardır fakat eÄŸlence amaçlı kullanımı hem yasa dışıdır hem de bağımlılık yapabilmektedir. Bu madde merkezi sinir sistemini uyararak aşırı enerji, aşırı uyanıklık gibi psikolojik etkilere yol açar. Kalp atış hızı ve kan basıncını artırarak kalp krizi geçirme olasılığını artırmaktadır. Bu madde insan vücudunu yok etme yani çürütme yetkisine sahiptir.
Uyuşturucu Bağımlılığı ve Korunma Yolları
Uyuşturucu Bağımlılığı Nedir?
UyuÅŸturucu bağımlılığı, kiÅŸinin kimyasal maddelere (alkol, tütün, kokain, eroin, marihuana, vb.) engellenemez bir ÅŸekilde istek duyması, bu maddeleri kontrol dışı bir ÅŸekilde kullanması ve kullanımın bir davranış haline gelmesi konumudur. Bağımlılık, fiziksel ve psikolojik boyutları olan karışık bir hastalıktır.
Bağımlılığın Fiziksel ve Psikolojik Boyutları
Bağımlılığın fiziksel boyutu, bireyin vücudunun bu maddelere alışması ve zamanla maddeyi daha da fazla tüketme ihtiyacı duymasıdır. UyuÅŸturucu maddelerin beyin kimyasını deÄŸiÅŸtirmesi, kiÅŸinin duygu durumunu, düÅŸüncelerini ve davranışlarına etki eder. Psikolojik bağımlılık, kiÅŸilerin maddelere karşı geliÅŸtirdiÄŸi takıntılı düÅŸünceler, duygusal baÄŸlar ve bu maddelere olan istekleri ile ilgilidir.
Bağımlılığın bu iki boyutu, bireyin sosyal hayatını da olumsuz yönde etkiler. Bağımlı kiÅŸiler, maddeleri elde edebilmek için farklı suçlara yönelir ve toplumsal normlara aykırı davranışlar gösterebilirler. Bununla birlikte, bağımlılık, bireyin aile iliÅŸkilerini, iÅŸ yaÅŸamını ve okul baÅŸarısını da bozar.
UyuÅŸturucu Bağımlılığının Psiko-Sosyal ve Fiziksel Sonuçları
UyuÅŸturucu bağımlılığının etkileri, yalnızca kiÅŸiyi deÄŸil, çevresindekileri de ciddi derecede etkiler. Bağımlılığın yol açtığı saÄŸlık problemleri, psikolojik bozukluklar ve sosyal problemler, tüm toplumu tehdit edebilir.
Fiziksel Sonuçlar: UyuÅŸturucu kullanımı, kalp hastalıkları, karaciÄŸer hasarı, solunum problemleri, HIV/AIDS ve hepatit gibi enfeksiyonlar, beyin hasarı, nörolojik bozukluklar ve ölümle sonuçlanabilen aşırı doz gibi önemli saÄŸlık problemlerine yol açabilir.
Psikolojik Sonuçlar: Depresyon, anksiyete bozuklukları, halüsinasyonlar ve psikoz gibi psikolojik sorunlar uyuÅŸturucu bağımlılığına sahip kiÅŸilerde sıkça görülür. Aynı zamanda, uyuÅŸturucu kullanımının yol açtığı uzun süreli beyin hasarı, kiÅŸilik deÄŸiÅŸikliklerine ve biliÅŸsel iÅŸlev bozukluklarına da neden olabilir.
Sosyal Sonuçlar: UyuÅŸturucu bağımlılığı, suç iÅŸleme oranlarını artırabilir, aile içi ÅŸiddet, boÅŸanma ve sosyal izolasyona yol açabilir. Aynı zamanda, eÄŸitim ve iÅŸ yaÅŸamında büyük düÅŸüÅŸlere, mesleki baÅŸarısızlıklara ve ekonomik problemlere yol açar.
Uyuşturucu Bağımlılığından Korunma Yolları
UyuÅŸturucu bağımlılığını önlemek, sadece kiÅŸisel düzeyde deÄŸil, toplumsal düzeyde de önemli bir çaba gerektirir. Bağımlılıkla mücadele, kapsamlı bir tutum gerektirir ve eÄŸitim, erken müdahale, aile desteÄŸi, toplum bazlı programlar ve devlet politikaları gibi birçok sayıda bileÅŸeni kapsar. AÅŸağıdaki yazıda uyuÅŸturucu bağımlılığından korunma için etkin olan yollar ele alınmıştır.
Eğitim ve Farkındalık Programları
EÄŸitim, uyuÅŸturucu bağımlılığının önlenmesinde en önemli araçlardan bir tanesidir. Çocuklar ve gençler, uyuÅŸturucu kullanımı ile ilgili doÄŸru bilgiye ulaÅŸmalı ve bu konuda erken yaÅŸlarda bilinçlendirilmelidir. Okullarda uyuÅŸturucu kullanımı ile ilgili farkındalık programları, gençlerin bu tehlikenin farkında olmalarını saÄŸlar. Aynı zamanda, toplumu genel olarak uyuÅŸturucunun zararları konusunda bilgilendiren kampanyalar düzenlemek, uyuÅŸturucu kullanımının yayılmasını engellemeye yardım edebilir.
Okul Tabanlı Programlar: Okullarda yapılan uyuÅŸturucu eÄŸitimi programları, çocuklara ve gençlere saÄŸlıklı yaÅŸam alışkanlıkları kazandırmayı amaçlar. Bu programlar, uyuÅŸturucuların fiziksel ve psikolojik etkilerini açıklayarak, öÄŸrencilerin bağımlılıkla mücadelede bilinçlenmelerini saÄŸlar.
Toplum Tabanlı EÄŸitim: Aileler, öÄŸretmenler ve toplum liderleri, uyuÅŸturucu bağımlılığını önlemek adına eÄŸitim programlarında bulunmalıdırlar. Toplumda farkındalık oluÅŸturmak, bireyleri daha dikkatli ve bilinçli hale getirebilir.
Aile Destek ve Ä°letiÅŸimi
Aile, kiÅŸilerin ilk sosyal çevresi olduÄŸu için, uyuÅŸturucu bağımlılığından korunmada en önemli etkenlerden biridir. Aile içindeki güçlü baÄŸlar, çocukların saÄŸlıklı bir ÅŸekilde geliÅŸmesini saÄŸlar ve onları uyuÅŸturucu kullanımına karşı korur. Ayrıca, ailelerin çocuklarıyla açık ve dürüst iletiÅŸim kurmaları, riskli davranışları engellemeye yardım edebilir.
Aile Ä°çi Ä°letiÅŸim: Ailelerin çocuklarıyla düzenli olarak iletiÅŸim kurmaları, onların duygusal ve psikolojik durumlarını anlamalarına yardımcı olur. Bu, riskli davranışların erken tespit edilmesini saÄŸlar ve müdahale imkanı sunar.
Destek Grupları: Aileler, bağımlı kiÅŸilerin tedavisinde ve korunmasında önemli bir etkendir. Bu süreçte aileler için özel terapi ve destek gruplarına katılım, onların bağımlılıkla mücadelede daha güçlü olmalarını saÄŸlar.
Erken Müdahale ve Psikolojik Destek
Bağımlılık, genellikle erken yaÅŸlarda baÅŸlar. Erken müdahale, bağımlılığın geliÅŸmeden kontrol altına alınması açısından kritik bir öneme sahiptir. Erken dönemde gösterilen psikolojik destek, bağımlılıkla mücadelede baÅŸarı oranını artırır.
Erken Tanı ve Müdahale: UyuÅŸturucu kullanımı erken dönemde tespit edilirse, tedavi süreci daha etkili olur. Bu nedenle, okullarda, gençlik merkezlerinde ve ailede erken uyarı sistemleri oluÅŸturulmalıdır.
Psikoterapi: UyuÅŸturucu bağımlılığının tedavisinde psikoterapi önemli bir rol oynar. Bireyler, terapistler eÅŸliÄŸinde psikolojik destek alarak bağımlılıkla baÅŸa çıkmayı öÄŸrenebilirler.
Sosyal Destek ve Alternatif Aktivite Programları
Gençlerin, uyuÅŸturucu kullanımına yönelmeden önce sosyal bir destek ağına sahip olmaları önemlidir. Bu, onların pozitif bir çevreye dahil olmalarını saÄŸlar. Spor, sanat ve kültürel etkinlikler gibi alternatif aktiviteler, gençlerin enerjilerini verimli bir ÅŸekilde kullanmalarına ve saÄŸlıklı sosyal baÄŸlar kurmalarına yardımcı olabilir.
Gençlik Merkezleri: Gençler için spor ve kültürel faaliyetler sunan gençlik merkezleri, uyuÅŸturucu kullanımının önlenmesinde etkili olabilir. Bu merkezler, gençlerin eÄŸlenceli ve öÄŸretici etkinliklerde bulunmalarını saÄŸlar.
Sosyal Destek Grupları: UyuÅŸturucu bağımlılığı tedavisi gören bireyler için sosyal destek grupları oluÅŸturulabilir. Bu gruplar, bağımlı kiÅŸilerin deneyimlerini paylaÅŸmalarını ve tedavi sürecinde yalnız hissetmemelerini saÄŸlar.
Toplum Temelli Koruma Yöntemleri
Toplumda uyuÅŸturucu kullanımını önlemek için yerel yönetimler ve saÄŸlık kuruluÅŸları, birlikte hareket etmelidir. Bu, toplumsal düzeyde bir strateji oluÅŸturarak, uyuÅŸturucu kullanımını engellemeye yönelik önlemler alınabilir.
Toplum Programları: Yerel yönetimler, uyuÅŸturucu kullanımını önlemek için çeÅŸitli farkındalık programları, rehberlik hizmetleri ve toplumsal eÄŸitim faaliyetleri düzenleyebilirler.
UyuÅŸturucu Satışı ve EriÅŸimi Üzerine Politika: UyuÅŸturucu satışına karşı etkili yasalar geliÅŸtirilmelidir. Ayrıca, gençlerin bu maddelere kolay eriÅŸim saÄŸlamamaları için sıkı denetimler yapılmalıdır.
Sonuç
UyuÅŸturucu bağımlılığı, bireylerin hayatlarını derinden etkileyen ve tüm toplumu tehdit eden bir sorundur. Bu sorunun önlenmesi, yalnızca bireysel deÄŸil, toplumsal düzeyde bir mücadele gerektirir. EÄŸitim, aile desteÄŸi, erken müdahale, sosyal destek grupları ve toplumsal düzeyde alınacak önlemler, uyuÅŸturucu bağımlılığının önlenmesinde büyük önem taşır. Toplumlar, bireylerin saÄŸlıklı bir yaÅŸam sürmelerini saÄŸlamak ve bağımlılık sorununu azaltmak için bütünsel bir yaklaşım geliÅŸtirmelidir
Uyuşturucu Bağımlılığında Medyanın Etkisi
UyuÅŸturucu bağımlılığı, toplumsal bir saÄŸlık problemi olmanın ötesinde, bireysel, ailevi ve toplumsal düzeyde önemli derecede olumsuz etkiler oluÅŸturmaktadır. Bağımlılık, kiÅŸilerinfiziksel, psikolojik ve sosyal iÅŸlevselliklerini bozarken, ailelerin de önemli bir psikolojik yük altına girmelerine sebep olur. UyuÅŸturucu kullanımı ve bağımlılığı, sosyal bir problem olarak zaman zaman medya tarafından geniÅŸ ÅŸekilde ele alınmakta, fakat bu konuda yapılan medya sunumlarının, halkın algısını ÅŸekillendirme ve toplumsal davranışları etkileme gibi güçlü bir etkisi vardır. Medyanın uyuÅŸturucu bağımlılığına yönelik sunduÄŸu materyaller, toplumun bağımlılık konusunda nasıl düÅŸündüÄŸünü, uyuÅŸturucu kullanımına karşı tutumlarını ve tedavi süreçlerine karşı davranışlarını etkileyebilir. Bu makalede, medyanın uyuÅŸturucu bağımlılığı üzerindeki etkileri ele alınacak, medyanın bağımlılık konusundaki rolü ve toplumsal algı üzerindeki etkileri deÄŸerlendirilecektir.
Medyanın UyuÅŸturucu Bağımlılığına Yönelik Ä°ki Yönlü Etkisi
Medyanın uyuÅŸturucu bağımlılığı üzerindeki etkisi, hem olumsuz hem de olumlu anlamda farklılaÅŸabilir. Medya, uyuÅŸturucu bağımlılığına dair halkın bilgilerini artırabilirken, aynı zamanda bağımlılıkla ilgili yanlış anlayışları da destekleyebilir. UyuÅŸturucu ile ilgili haberler, filmler, diziler, reklamlar ve sosyal medya paylaşımları, toplumun bu soruna karşı yargılarına doÄŸrudan etki edebilir.
Olumlu Etkiler
Medyanın uyuÅŸturucu bağımlılığı konusundaki olumlu etkisi, bu sorunun toplumsal farkındalık yaratma iÅŸlevinden kaynaklanmaktadır. UyuÅŸturucu bağımlılığına dair doÄŸru bilgiler sunan haber bültenleri, belgeseller ve kamu spotları, toplumu bilgilendirerek bu konuda daha duyarlı hale getirebilir. Medyanın bilgilendirici iÅŸlevi, bağımlılıkla mücadeleye katkı saÄŸlayarak, tedavi olanakları hakkında toplumun bilgi edinmesini kolaylaÅŸtırabilir. Bu tür içerikler, bağımlılıkla mücadelede doÄŸru kaynakların ön plana çıkmasına ve tedaviye yönelik farkındalık yaratılmasına yardımcı olabilir.
ÖrneÄŸin, devletin ve bağımsız kuruluÅŸların yayımladığı kamu spotları, bağımlılığın tehlikeleri hakkında bilgi vererek, gençlerin uyuÅŸturucu kullanmaya yönelmelerini engellemeyi amaçlayabilir. Aynı zamanda, tedavi sürecindeki baÅŸarı hikayelerinin ve uzman görüÅŸlerinin medyada yer alması, bağımlı bireylerin tedaviye baÅŸlama konusunda cesaret bulmalarını saÄŸlayabilir.
Olumsuz Etkiler
Medyanın uyuÅŸturucu bağımlılığına dair olumsuz etkisi ise, genellikle yanlı ve çarpıtılmış bilgilerin yayılmasıyla ortaya çıkmaktadır. UyuÅŸturucu kullanımıyla ilgili dizilerde, filmlerde veya haberlerde kullanılan dil, uyuÅŸturucu kullanımını normalleÅŸtirebilir. Özellikle genç yaÅŸlardaki bireylerin izlediÄŸi filmler ve dizilerde, uyuÅŸturucu kullanımı çoÄŸunlukla romantikbir ÅŸekilde gösterilmekte, uyuÅŸturucu kullanımının cool bir davranış olarak sunulması, gençlerin bu konuda yanlış bir algıya kapılmasına sebep olabilir.
Medya, genellikle uyuÅŸturucu kullanıcılarını suçlu, tehlikeli veya topluma zarar veren kiÅŸiler olarak sunarken, bağımlılığın bir hastalık ve tedavi edilmesi gereken bir durum olduÄŸunu vurgulamaktan kaçınabilir. Bu durum, toplumsal etiketlenmenin artmasına ve bağımlı bireylerin tedaviye yönelmekteki isteksizliklerinin pekiÅŸmesine yol açabilir. Aynı zamanda, uyuÅŸturucu kullanımına dair haberlerin çoÄŸunlukla dramaya dayalı, dikkat çekici bir ÅŸekilde sunulması halkın bu sorunu daha da abartılı bir ÅŸekilde algılamasına sebep olabilir.
Medya Türlerinin UyuÅŸturucu Bağımlılığına Yönelik Etkisi
Medya sadece geleneksel gazetecilikle sınırlı kalmaz; televizyon, sinema, sosyal medya, dijital platformlar ve diÄŸer görsel-iÅŸitsel araçlarla da geniÅŸ kitlelere ulaÅŸmaktadır. Her medya türü, uyuÅŸturucu bağımlılığı ile ilgili farklı ÅŸekillerde etkiler yaratabilir.
Televizyon ve Sinema
Televizyon ve sinema, toplumsal algı üzerinde önemli bir etkiye sahip olan medya türleridir. Bu iki platformda uyuÅŸturucu bağımlılığı, genellikle dramalar, suç hikâyeleri veya gençlik dizileri üzerinden iÅŸlenmektedir. Fakat bu tür içeriklerin çoÄŸu, bağımlılığın psikolojik, biyolojik ve sosyo-kültürel boyutlarını derinlemesine irdelemek yerine, daha çok dramaya ve ÅŸok edici sahnelere odaklanmaktadır. Televizyon dizileri, özellikle genç izleyiciler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Gençlerin benimsediÄŸi kahramanlar ya da anti-kahramanlar üzerinden yapılan anlatılar, uyuÅŸturucu kullanımını bazen bir yaÅŸam tarzı olarak gösterebilir. Bu, gençlerin uyuÅŸturucuya olan ilgisini artırabilir ve onları yanlış bir davranış modeliyle tanıştırabilir.
Sosyal Medya
Sosyal medya, özellikle gençler arasında etkili bir platform olarak öne çıkmaktadır. Ä°nternet üzerinden paylaşılan fotoÄŸraf ve videolar, gençlerin dünyasında büyük bir öneme sahiptir. Fakat sosyal medyada uyuÅŸturucu kullanımı hakkında yapılan paylaşımlar, bazen olumlu bir ÅŸekilde sunulabilmektedir. Bu tür paylaşımlar uyuÅŸturucu kullanmanın özgürlük olduÄŸu gibi yanlış bir algı yaratabilir ve gençler arasında uyuÅŸturucu kullanmaya yönelik bir eÄŸilim oluÅŸturabilir. Sosyal medya bağımlılıkla mücadele konusunda da önemli bir etken olabilir. Birçok sosyal medya platformu bağımlılık ve tedavi üzerine farkındalık yaratmaya yönelik kampanyalar düzenlemektedir. Fakat bu platformlarda da doÄŸru bilgilendirme yapılması, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için oldukça önemlidir.
Dijital Platformlar ve Ä°nternet Haber Siteleri
Dijital platformlar ve internet haber siteleri, uyuÅŸturucu bağımlılığına dair hem olumlu hem de olumsuz içerikler sunabilmektedir. Ä°nternette yayımlanan haberler ve makaleler, genellikle uyuÅŸturucu bağımlılığına dair istatistiksel veriler, tedavi yöntemleri ve güncel durumlar hakkında bilgi saÄŸlayabilir. Fakat, internetin anonim yapısı, özellikle sosyal medya ve forumlarda, bağımlılıkla ilgili yanlış ve yanıltıcı bilgilere de yer verebilmektedir.
Medyanın UyuÅŸturucu Bağımlılığına Yönelik Toplumsal Algı Üzerindeki Rolü
Medya, uyuÅŸturucu bağımlılığına dair halkın tutumlarını belirleyen önemli bir etkendir. Medyanın uyuÅŸturucu bağımlılığı konusundaki tutumu, toplumsal damgalama, bağımlılıkla ilgili önyargılar ve tedavi sürecine yönelik toplumsal görüÅŸler üzerinde doÄŸrudan etkili olabilir. Medya, bağımlılıkla ilgili toplumsal algıyı ÅŸekillendirebilir. UyuÅŸturucu bağımlılığına dair basit, tek boyutlu ve suçlayıcı anlatılar, bağımlı bireylerin toplumsal dışlanmasına yol açabilir. Bu, bağımlı kiÅŸilerin tedavi sürecine daha az istekli olmalarına neden olabilir. Öte yandan, medyanın bağımlılığı hastalık olarak ele alan ve tedavi süreçlerini vurgulayan haberleri, toplumsal anlayışın deÄŸiÅŸmesine yardımcı olabilir. Toplumsal etiketleme medya aracılığıyla pekiÅŸen bir diÄŸer önemli sorundur. UyuÅŸturucu bağımlılığı olan bireyler medya tarafından çoÄŸunlukla suçlu, tehlikeli veya toplumun zararlısı olarak sunulabilir. Bu tür sunumlar, bağımlı bireylerin topluma kazandırılmasında büyük bir engel oluÅŸturabilir. Medyanın bağımlılığın bir hastalık olduÄŸuna dair daha çok farkındalık yaratması ve tedavi süreçlerine dair olumlu örnekler sunması toplumda daha saÄŸlıklı bir bakış açısı geliÅŸtirilmesine yardımcı olabilir.
Sonuç
Medyanın, uyuÅŸturucu bağımlılığı konusundaki rolü, toplumsal algıyı ÅŸekillendirme noktasında çok büyük bir öneme sahiptir. UyuÅŸturucu bağımlılığının yalnızca bir suç, tehlike ya da dramadan ibaret olmadığı aynı zamanda bir saÄŸlık sorunu olduÄŸuna dair farkındalık yaratmak medyanın sorumluluÄŸundadır. Medya doÄŸru ve bilgilendirici içerikler sunarak, toplumsal damgalamayı azaltabilir, bağımlılıkla mücadele konusunda halkı bilinçlendirebilir ve tedavi süreçlerini destekleyebilir. Fakat medya aynı zamanda yanlış anlamalar ve önyargılar yaratacak içeriklerden kaçınmalıdır.
UyuÅŸturucu Bağımlılığında Aile Faktörü
UyuÅŸturucu bağımlılığı, yalnızca bireyin saÄŸlığını deÄŸil, bu bireyin çevresindeki insanları, özellikle ailesini de doÄŸrudan etkileyen bir sorundur. Bağımlı bireyin tedavi süreci, çoÄŸunlukla çok yönlü, uzun ve zorlu bir serüven olup, aile üyeleri bu aÅŸamalarda önemli bir duygusal ve psikolojik yükümlülüÄŸe girerler. Aileler, bağımlı kiÅŸiye yardım etmeye çalışırken kendilerini zaman zaman umutsuz, tükenmiÅŸ ve depresif duygudurumu halinde bulabilirler. Fakat ailelerin, bağımlılıkla mücadele döneminde doÄŸru bir tutum özümsemeleri, hem kendi psikolojik saÄŸlıklarını hem de bağımlı bireyin iyileÅŸme sürecine önemli derecede etki eder.
Bu yazıda, uyuÅŸturucu bağımlısı bir kiÅŸinin ailesinin psikolojik açıdan deÄŸerlendirilmesi yapılacak, aile üyelerinin karşılaÅŸtığı psikolojik güçlükler ayrıntılandırılacak ve son olarak ailelerin bağımlı kiÅŸiye nasıl yaklaşım tarzında bulunmaları gerektiÄŸi konusunda rehberlik yapan yollar önerilecektir.
UyuÅŸturucu Bağımlılığı ve Aile Üyeleri Üzerindeki Psikolojik Etkiler
UyuÅŸturucu bağımlılığı, bir ailedeki her kiÅŸiyi psikolojik ve duygusal anlamda çeÅŸitli ÅŸekillerde etkiler. Bağımlı kiÅŸinin davranışları, aile içindeki iliÅŸkileri, dinamikleri ve aile üyelerinin günlük hayatlarını ciddi derecede etkiler. Bağımlılık, ailede genellikle travma, stres, kaygı ve depresyon gibi psikolojik problemleri artırır. AÅŸağıda, uyuÅŸturucu bağımlılığı olan bir kiÅŸinin ailesinin karşılaÅŸtığı psikolojik etkiler detaylı olarak ele alınacaktır.
Stres ve Kaygı
Bağımlılık, aile üyelerinin hayatlarında devamlı bir stres kaynağı olabilir. Aile üyeleri, bağımlı bireyi denetlemeye çalışırken, bireyin saÄŸlığını ve güvenliÄŸini saÄŸlamak için kaygılanırlar. Bağımlı kiÅŸilerin, iÅŸlevsiz ve riskli davranışlar ortaya koyabileceÄŸi fikri, ailelerde yüksek bir kaygı seviyesine neden olur. Öte yandan, bağımlılık ile ilgili mali problemler (tedavi masrafları, borçlar, kayıplar) aileye ek bir sorumluluk getirir. Devamlı belirsizlik halinde olma, aile bireylerinin ruhsal hallerini zedeleyen faktördür. Bağımlı kiÅŸilerin davranışlarının kestirilemez ve kontrol edilmesi güç olduÄŸu için aile üyelerinin endiÅŸelerini artırır. Kaygı fiziksel semptomlara da yol açabilir. Kaygının yüksek olması aile bireylerinin karar verme becerilerini de olumsuz etkileyebilir.
Suçluluk ve Utanç
Aile üyeleri, bağımlı kiÅŸinin bu hâle nasıl geldiÄŸini düÅŸünerek suçluluk duygusu içerisinde olabilirler. Aile yapısındaki rol, yetiÅŸtirme tarzı veya iliÅŸkinin dinamikleri hakkında kendilerini sorgulamaya baÅŸlarlar. Aile üyeleri, "EÄŸer daha fazla ilgilenseydik, daha iyi bir ebeveynlik yapsaydık, bu olmayacaktı" gibi suçlama ve suçluluk duygularıyla karşı karşıya kalabilirler. Bu duygular, hem aile üyelerinin duygusal olarak tükenmesine neden olur hem de bağımlı kiÅŸiye yönelik destekleyici bir yaklaşım geliÅŸtirmelerini zorlaÅŸtırabilir. Bunun dışında, bağımlılıkla mücadele içerisindeyken çevreden gelecek etiketleme, aile üyelerinin utanç seviyelerini artırır. Aileler, toplumdan, arkadaÅŸlardan veya akrabalarından gelen yargılayıcı tutumlarından korkar. Bu utanç, ailelerin daha fazla içine kapanmasına ve destek alma konusunda arayışı kesmelerine ve isteklerinin geri çekilmesine neden olabilir.
Çatışmalar ve Ä°letiÅŸim Sorunları
Bağımlı kiÅŸilerin davranışları, aile içindeki iletiÅŸimi ciddi derecede etkileyebilir. Bağımlı kiÅŸiler çoÄŸunlukla savunmacı, inkâr edici, manipülatif ve agresif olabilirler. Bu davranışlar, aile içinde çoÄŸu zaman çatışmalara neden olabilir. Aile bireyleri, bağımlı kiÅŸinin davranışlarını yargılayabilir, suçlayabilir veya korumaya çalışabilirler. Bu durum, iletiÅŸimde ciddi engeller oluÅŸturur.
Aile üyeleri birbirlerine nasıl yaklaÅŸacaklarını bilemeyebilirler. Bazı aile üyeleri, bağımlı bireye karşı daha korumacı ve destekleyici olurken, bazıları duygusal olarak uzaklaÅŸabilir. Aile içindeki bu davranış farklılıkları, iliÅŸkilerin daha da kötüye gitmesine sebep olabilir. Bir taraftan da, aile bireyleri kendi duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelip, yalnızca bağımlı bireyi kurtarmaya odaklanabilirler. Bu durum, ailedeki psikolojik dengeyi bozabilir.
Empati ve Duygusal TükenmiÅŸlik
Bağımlılık tedavi süreci, çoÄŸu zaman uzun ve zorlu bir adımdır. Aile bireyleri, bağımlı kiÅŸinin tedaviye baÅŸlaması ve iyileÅŸmesi için sürekli çaba harcayabilirler. Fakat bu aÅŸamalarda, aileler kendilerini tükenmiÅŸ durumda bulabilirler. Uzun vadeli stres, kaygı, çatışmalar ve mali sorunlar, aile bireylerinin psikolojik saÄŸlığını kötü etkileyebilir. Bağımlı bireye karşı aşırı derecede empati geliÅŸtirmek, ailenin psikolojik saÄŸlığını daha da zorlaÅŸtırabilir. Bağımlı kiÅŸiyi hep korumak, onun yerine kararlar almak ve devamlı olarak onun ihtiyaçlarını ön planda tutmak, aile bireylerinin kendi duygusal ihtiyaçlarını ihmal etmelerine yol açar. Sonuç itibariyle, aile bireyleri tükenmiÅŸlik sendromu deneyimleyebilirler.
Ailenin Bağımlı Bireye Nasıl Davranması Gerektiği
Bağımlı bir kiÅŸinin ailesinin nasıl bir tutum ortaya koyması gerektiÄŸi, hem ailenin hem de bağımlı kiÅŸinin iyileÅŸme sürecini büyük ölçüde etkiler. Aile bireylerinin, saÄŸlıklı çizgilerini koyarak, empatik bir bakış açısı benimsemeleri, profesyonel yardım aramaları ve kendi psikolojik saÄŸlıklarını korumaları önemlidir. AÅŸağıda, ailelerin bağımlı bireye nasıl yaklaÅŸmaları gerektiÄŸi konusunda bazı tavsiyeler bulunmaktadır.
Sınır Koyma ve Dengeyi Sağlama
Aile bireylerinin, bağımlı kiÅŸiye karşı sınırlar koymaları gerekir. Bağımlı kiÅŸi, çoÄŸu zaman duygusal manipülasyon yapabilir ve ailenin bu manipülasyonlara karşı güçlü durması önemlidir. Bir örnek olarak, bağımlı birey tedaviye baÅŸlamazsa veya tedaviye uymazsa, aile mali yardımda bulunmayı reddedebilir. Fakat, bu sınırları saÄŸlıklı bir ÅŸekilde koymak, yalnızca eleÅŸtirmek veya cezalandırmak yerine sevgi dolu ve destekleyici bir tutum ortaya koyarak yapılmalıdır.
Sınır koymanın mühim bir noktası da bağımlı kiÅŸinin davranışları konusunda ailenin yapamayacağı ÅŸeyleri kesin bir ÅŸekilde belirlemesidir. Aile, bağımlıyı tedavi etme rolünü üstlenmemeli, sadece ona öncülük etmeli ve gerektiÄŸinde profesyonel destek almasına rehberlik etmelidirler.
İletişim Tarzı ve Empatik Yaklaşım
Bağımlı bir kiÅŸiye karşı açık ve empatik bir iletiÅŸim tarzı benimsenmelidir. Aile bireyleri, duygularını suçlamadan, yargılamadan ifade etmelidir. "Sana yardım etmek istiyorum ama senin için doÄŸru olanı yapman gerekiyor" gibi cümlelerle sevgi dolu bir ÅŸekilde bağımlı kiÅŸiye endiÅŸelerini ifade edebilirler. Bu tür bir tutum, bağımlı bireyin savunmaya geçmesini engeller ve saÄŸlıklı bir iletiÅŸim kurulmasına fırsat verir. Empati kurmak, sadece dinlemek ve anlamak deÄŸil bir yandan da duygusal destek saÄŸlamak anlamına gelir. Bağımlı kiÅŸiyi yargılamadan, ona sevgi ve destek göstermek, iyileÅŸme sürecine yardımcı olabilir.
Kendini İhmal Etmeme ve Kendi Sağlığını Koruma
Aile bireylerinin kendi psikolojik ve fiziksel saÄŸlıklarını korumaları gerekmektedir. Bağımlılıkla mücadele etmek çok zorlu bir süreçtir ve bu süreçte aile bireyleri, kendi ihtiyaçlarını ihmal etmemelidir. Kendi duygusal ihtiyaçlarını fark etmek ve baÅŸkalarına yardım etmek, aile bireylerinin tükenmiÅŸlik yaÅŸamamalarını saÄŸlar.
Aile bireyleri, stresle baÅŸ edebilmek için dinlenmeye, egzersiz yapmaya ve sosyal destek alarak psikolojik iyileÅŸmelerini sürdürebilirler. Kendi saÄŸlıklarını korumak, bağımlı bireye daha saÄŸlıklı bir ÅŸekilde yardımcı olabilmeleri için önemlidir.
Profesyonel Yardım Almak
Aile bireyleri, bağımlılık konusunda profesyonel yardım almak konusunda cesaretlendirilmeli ve gerekli yönlendirmeler yapılmalıdır. Bağımlılık tedavisi uzmanlık gerektiren bir alandır ve ailelerin bu konuda profesyonel rehberlik alması çok önemlidir. Aile terapisi, bireysel terapiler ve destek grupları, aile bireylerinin psikolojik saÄŸlığını korurken, bağımlı kiÅŸi ile olan iliÅŸkilerini de güçlendirebilir.
Sabır ve Umut
UyuÅŸturucu bağımlılığından iyileÅŸme süreci zaman alıcı ve belirsiz olabilir. Aile üyelerinin, bağımlı bireyin ilerlemelerini ve gerilemelerini kabul etmeleri önemlidir. Sabırlı olmak ve iyileÅŸme sürecindeki her küçük baÅŸarıyı kutlamak, hem bağımlı kiÅŸiye hem de aileye motivasyon saÄŸlayabilir.
Sonuç
UyuÅŸturucu bağımlılığı, bir aileyi derinden etkileyen ciddi bir sorundur. Aile bireylerinin, bağımlı kiÅŸiye karşı doÄŸru bir tutum sergilemeleri, hem bağımlı bireyin iyileÅŸme sürecine katkı saÄŸlayabilir hem de kendi psikolojik saÄŸlıklarını koruyabilirler. Bağımlılık, sadece bireysel bir sorun deÄŸil, toplumsal bir sorundur ve aileler, hem kendi saÄŸlıklarını hem de bağımlı kiÅŸinin iyileÅŸmesini gözeterek bu süreçte önemli bir rol oynarlar. Ailelerin, sınır koyma, empatik iletiÅŸim kurma, profesyonel yardım arama ve kendi psikolojik saÄŸlıklarını ihmal etmeme konusunda bilinçli olmaları, bağımlılık tedavisinin baÅŸarısını önemli ölçüde artırabilir.
UyuÅŸturucu Bağımlılığıyla Mücadelede Destek ve Rehabilitasyon Ä°mkanları
UyuÅŸturucu bağımlılığı kiÅŸilerin fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan büyük zararlara uÄŸramasına yol açan önemli bir saÄŸlık problemidir. Bağımlılık sadece bağımlı kiÅŸiyi deÄŸil, ailesini ve çevresini de etkileyerek toplumsal düzeyde önemli problemlere yol açar. Bu baÄŸlamda, bağımlılıkla mücadele etmek ve tedavi süreçlerine yardımcı olmak amacıyla rehabilitasyon merkezleri ve belediyeler önemli bir rol üstlenmektedir. UyuÅŸturucu bağımlılığından kurtulmak ve saÄŸlıklı bir yaÅŸama adım atmak isteyen kiÅŸiler için rehabilitasyon merkezleri ve belediyelerin sunduÄŸu hizmetler büyük önem taşır. Bu yazıda, uyuÅŸturucu bağımlılığıyla mücadele eden bireyler için rehabilitasyon merkezleri ve belediyelerin sunduÄŸu destek hizmetleri hakkında bilgi verilecektir.
Rehabilitasyon Merkezleri: Uyuşturucu Bağımlılığında Tedavi ve Destek
UyuÅŸturucu bağımlılığının tedavisi önemli derecede disiplinli bir yaklaşım gerektiren süreçtir. Bu süreçte rehabilitasyon merkezleri, bağımlı bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik iyileÅŸmelerine yardımcı olmak için önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'de, hem devlet destekli hem de özel sektöre ait birçok rehabilitasyon merkezi, bağımlı bireylere tedavi ve iyileÅŸme sürecinde çeÅŸitli hizmetler sunmaktadır.
Rehabilitasyon Merkezlerinin Sundukları Hizmetler
Rehabilitasyon merkezleri genellikle şu hizmetleri sunmaktadır:
Medikal Tedavi: UyuÅŸturucu bağımlılığı genellikle fiziksel saÄŸlık problemlerine de yol açtığı için tıbbi müdahale gerektirir. Rehabilitasyon merkezlerinde bağımlılığın fiziksel etkileri azaltılmakta ve detoks süreci ile vücuttan toksinler atılmaktadır.
Psikoterapi: Bağımlılıkla mücadelede psikoterapi büyük bir öneme sahiptir. Rehabilitasyon merkezlerinde bireylerin psikolojik destek alarak bağımlılığın altında yatan sebepleri keÅŸfetmeleri saÄŸlanır. Bireysel ve grup terapileri, bağımlılıkla mücadele sürecinin önemli bir parçasıdır.
Aile Terapisi: Bağımlılık sadece bireyi etkilemekle kalmaz aynı zamanda aileyi de olumsuz yönde etkiler. Aile terapileri ile bağımlı bireyin yakın çevresi de desteklenir iletiÅŸim becerileri güçlendirilir ve saÄŸlıklı aile iliÅŸkilerinin kurulmasına yardımcı olunur.
Sosyal Destek: Rehabilitasyon süreci sadece tedaviyle sınırlı deÄŸildir. Bu süreçte sosyal destek gruplarının etkinliÄŸi büyüktür. Bağımlılıkla mücadele eden kiÅŸiler benzer deneyimlere sahip kiÅŸilerle bir araya gelerek moral bulur ve iyileÅŸme sürecinde yalnız olmadıklarını hissederler.
Rehabilitasyon Merkezlerine Yönlendirme
Bağımlılıkla mücadele etmek isteyen bireylerin profesyonel yardım alması önemlidir. Bu baÄŸlamda bağımlı kiÅŸiler ve aileleri yerel saÄŸlık kurumlarına baÅŸvurarak rehabilitasyon merkezleri hakkında bilgi alabilirler. Aynı zamanda bazı özel hastaneler ve saÄŸlık kuruluÅŸları da bağımlılık tedavisi sunmaktadır.
Türkiye'deki bazı önemli rehabilitasyon merkezlerinden bazıları ÅŸunlardır:
YeÅŸilay Rehabilitasyon Merkezleri: YeÅŸilay, bağımlılıkla mücadele eden kiÅŸilere yönelik çeÅŸitli tedavi ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır. YeÅŸilay'ın yerel ÅŸubeleri ve rehabilitasyon merkezleri bağımlılık tedavisinin yanı sıra psikolojik destek ve aile terapisi de saÄŸlamaktadır.
Türk YeÅŸilay Cemiyeti Bağımlılık Tedavi Merkezleri: Bağımlılıkla mücadelede rehabilitasyon toplumun genel saÄŸlığına katkı saÄŸlayacak önemli bir adım olarak kabul edilmektedir. YeÅŸilay bağımlı kiÅŸilere yönelik profesyonel tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri sunmaktadır.
Belediye Destek Hizmetleri: Toplumsal Yardımlar ve Bilinçlendirme
Belediyeler toplum saÄŸlığına yönelik birçok hizmet sunarak uyuÅŸturucu bağımlılığı ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Belediyeler bağımlılıkla mücadelede eÄŸitim, danışmanlık ve sosyal destek gibi hizmetlerle halkı bilinçlendirmekte ve bağımlı bireylere yardım sunmaktadır.
Belediyelerin Sağladığı Hizmetler
Belediyeler uyuÅŸturucu bağımlılığının önlenmesi ve tedavi sürecinde ÅŸu tür hizmetler sunabilir:
EÄŸitim ve Farkındalık Programları: Belediyeler okul çağındaki gençler ve yetiÅŸkinler için uyuÅŸturucu bağımlılığı konusunda eÄŸitim ve farkındalık programları düzenlemektedir. Bu programlar uyuÅŸturucunun zararları hakkında toplumu bilinçlendirirken bağımlılığın önlenmesine katkı saÄŸlar.
Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri: Belediyeler bağımlı kiÅŸilere yönelik psikolojik destek sunan hizmetler saÄŸlamaktadır. Belediyenin psikologları bağımlı kiÅŸilerin tedavi süreçlerinde bireysel destek ve rehberlik sunar.
Sosyal Yardımlar ve Destek: Belediyeler bağımlı kiÅŸilerin tedavi sürecini kolaylaÅŸtırmak için maddi destek sunabilir. Ayrıca sosyal hizmetler birimi aracılığıyla ailelere de destek hizmetleri saÄŸlanabilir.
Rehabilitasyon Merkezleriyle Ä°ÅŸbirliÄŸi: Belediyeler yerel rehabilitasyon merkezleri ile iÅŸbirliÄŸi yaparak bağımlı bireylerin tedavi sürecini takip eder ve bu bireyleri rehabilitasyon hizmetlerine yönlendirebilir.
Belediyelere Nasıl Başvurulur?
UyuÅŸturucu bağımlılığı konusunda yardım almak isteyen kiÅŸiler belediyelerin sosyal hizmetler birimlerine baÅŸvurabilirler. Belediyeler bağımlılık tedavisi için gereken yönlendirmeleri yaparak kiÅŸileri rehabilitasyon merkezlerine yönlendirebilir ve onlara psikolojik destek verebilir. Ayrıca, belediyelerin gençlik merkezlerinde düzenlenen seminerler ve eÄŸitim programlarına katılarak bağımlılıkla ilgili bilgi sahibi olunabilir.
Sonuç ve Yönlendirmeler
UyuÅŸturucu bağımlılığı kiÅŸisel, ailevi ve toplumsal düzeyde büyük etkiler yaratabilen bir saÄŸlık sorunudur. Bu sorunun üstesinden gelmek için rehabilitasyon merkezleri ve belediyeler önemli birer destek kaynağıdır. Bağımlı bireylerin tedavi sürecinde profesyonel yardım almaları iyileÅŸme yolunda büyük bir adımdır. Rehabilitasyon merkezleri tıbbi tedavi, psikoterapi ve aile desteÄŸi gibi kapsamlı hizmetler sunarak bağımlı bireylerin saÄŸlıklı bir yaÅŸama adım atmalarına yardımcı olabilir.
Belediyeler ise, uyuÅŸturucu bağımlılığına dair toplumsal farkındalık yaratma, psikolojik destek saÄŸlama ve sosyal yardım sunma gibi önemli roller üstlenmektedir. Hem rehabilitasyon merkezlerine hem de belediyelere baÅŸvurarak bağımlılık konusunda profesyonel yardım almak mümkündür. Bağımlılıkla mücadelede atılacak her adım daha saÄŸlıklı bir toplum inÅŸa edilmesine katkı saÄŸlayacaktır.
KuruluÅŸlar
Türkiye, uyuÅŸturucu bağımlılığının karşısında kayda deÄŸer adımlar atmaktadır. Son zamanlarda gençler arasında uyuÅŸturucu tüketimi giderek yayılmıştır. Bu da önemli bir tehdirunsuru haline gelmiÅŸtir. Bu süreci durdurmak amacıyla 13 Kasım 2014’te BaÅŸbakanlık Genelgesiyle "UyuÅŸturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu" (UMYK) kurulmuÅŸ ve 8 Bakanlık bir araya gelerek bu konuda harekete geçmiÅŸlerdir. Türkiye’de uyuÅŸturucu bağımlılığına karşı mücadele veren kurumlar ÅŸu ÅŸekildedir:
*Tedavi Hizmetleri Genel MüdürlüÄŸü
*Temel SaÄŸlık Hizmetleri Genel MüdürlüÄŸü
*Ä°laç ve Eczacılık Genel MüdürlüÄŸü
*Türkiye Halk SaÄŸlığı Kurumu BaÅŸkanlığı
SaÄŸlık Bakanlığı, uyuÅŸturucu kullanımına karşı personel eÄŸitimleri ve çeÅŸitli projelerle büyük bir sorumluluk almaktadır. Bunlar arasında "Bağımlı Hastalar Ä°çin Rehabilitasyon Modeli" (BAHAR) ve "Alo 191 UyuÅŸturucu Ä°le Mücadele Danışma ve Destek Hattı" uygulamaları bulunmaktadır (SaÄŸlık Bakanlığı, 2017).
*Özel EÄŸitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel MüdürlüÄŸü
Milli EÄŸitim Bakanlığı, uyuÅŸturucuyla mücadele kapsamında diÄŸer bakanlıkların hazırladığı raporlar ve stratejik faaliyetler doÄŸrultusunda, il/ilçe milli eÄŸitim müdürlükleri aracılığıyla eÄŸitim kurumlarını bilgilendirip izleme ve deÄŸerlendirme sistemleri kurmaktadır (Milli EÄŸitim Bakanlığı, 2014).
*Aile ve Sosyal AraÅŸtırmalar Genel MüdürlüÄŸü
*Çocuk Hizmetleri Genel MüdürlüÄŸü
-Tarım ve Orman Bakanlığı
-Gençlik ve Spor Bakanlığı
* Gençlik ve Spor Genel MüdürlüÄŸü
-YÖK ve Üniversiteler
2017 ve 2018'de Türkiye, uyuÅŸturucu dağıtımını durdurmak ve uyuÅŸturucu baÄŸlantılı suçların önüne geçmek amacıyla çeÅŸitli proje ve uygulamalar baÅŸlatmıştır. Bu yeni eÄŸilimler ÅŸunlardır:
• Narkotik Suçlarla Mücadele EÄŸitim Akademisi (NEA),
• Suç Gelirleriyle Mücadele Åžube MüdürlüÄŸü,
• Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza Genel MüdürlüÄŸü Narkotik Suçlarla Mücadele Dairesi BaÅŸkanlığı,
• Atık Sulardan UyuÅŸturucu ve DiÄŸer Psikoaktif Maddelerin Ä°zlenmesi Projesi,
• 2017-2018 Ä°çiÅŸleri Bakanlığı UyuÅŸturucu ile Mücadele Uygulama Politikası,
• Güvenlik ve UyuÅŸturucu ile Mücadele Toplantıları,
• Açık Kapı Projesi,
• Bağımlılık Yapıcı Maddelerin Arzıyla Mücadelede EÄŸiticilerin EÄŸitimi Programı.
KAYNAKÇA
Ceylan, Ö. (2019). Madde bağımlılığı ile mücadelede sivil toplum kuruluÅŸları (Master's thesis, Sosyal Bilimler Enstitüsü).
Karayel, A. UyuÅŸturucu ve uyarıcı madde bağımlılığının ortadan kaldırılmasına yönelik kamu sosyal politikaları (Master's thesis, Sosyal Bilimler Enstitüsü).
CoÅŸar, A. (2011). UyuÅŸturucu madde suçları, madde bağımlılığı suç iliÅŸkisi ve eroinin analizi (Master'sthesis, Fen Bilimleri Enstitüsü).
Öztürk, F. C. (2023). UYUÅžTURUCU MADDE BAÄžIMLILIÄžI VE TÜRKÄ°YE’DE UYUÅžTURUCU MADDE KULLANIMININ Ä°NCELENMESÄ°. Journal of Faculty of Pharmacy of Ankara University, 47(3), 1071-1083.
BaÅŸkurt, Ä°. (2003). Gençlik, madde bağımlılığı ve korunma yolları (psiko-sosyal bir yaklaşım). Journal of Istanbul University Faculty of Theology, (8).
Öztürk, E. (2021). UyuÅŸturucu Bağımlılığı ve Medyanın Rolü. Türk Psikiyatri Dergisi, 32(3), 245-256.
Çelik, Ä°., & AktaÅŸ, M. (2020). Medyanın UyuÅŸturucu Bağımlılığına Dair Toplumsal Algı Üzerindeki Etkileri. Bağımlılık Dergisi, 22(1), 33-45.
Şekercioğlu, H. (2018). Basında uyuşturucu haberlerinin sunumu (Master's thesis, Anadolu University (Turkey)).
Çalgı, B. (2021). MADDE KULLANIM BOZUKLUÄžU OLAN GENÇ YETÄ°ÅžKÄ°NLERÄ°N AÄ°LELERÄ°NÄ°N PSÄ°KOSOSYAL AÇIDAN DEÄžERLENDÄ°RÄ°LMESÄ°. PSÄ°KO-SOSYAL BOYUTUYLA SAÄžLIK: Uluslararası Farklı Boyutlarıyla SaÄŸlık Konferansı (ICDAH2020) 12-14 Kasım 2020 Seçme Bildiriler-3, 39.
Aydın, B. (2020). Bağımlılıkla Mücadelede Rehabilitasyon Merkezlerinin Rolü ve Etkileri. Türk Psikiyatri Dergisi, 31(2), 112-125.
KARATAÅžOÄžLU, S. SOSYAL POLÄ°TÄ°KA BOYUTUYLA MADDE BAÄžIMLILIÄžI.
YeÅŸilay Cemiyeti (2021). YeÅŸilay’ın Bağımlılık Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezleri. YeÅŸilay Yayınları.
T.C. SaÄŸlık Bakanlığı (2020). UyuÅŸturucu Bağımlılığı ile Mücadele: Belediyelerin Rolü ve Yönlendirme Hizmetleri. SaÄŸlık Bakanlığı Yayınları.